Ülkemizde de her geçen yıl yaygınlaşan rüzgar türbinlerini bilirsiniz. Bu dev yapılarla oluşturulan tarlalar, bir köye, kasabaya ve kente güç sağlamak için kullanılabiliyor. Lakin sayıları artsa bile elektrikte hâlâ termik santral üzere etrafa önemli ziyanları olan güç kaynaklarına bağımlıyız. 

Diğer taraftan yaygın olarak gördüğümüz rüzgar tribünlerinin üç kanatlı dizaynları da kusursuz değil. Rüzgarın kanatlara dik açıyla gelmesi sonucunda oluşan hareketin elektrik gücüne dönüştürülmesi mantığı çalışsa da mühendisler, bu sorundaki bağımsız değişken olan “hareketten” alınan randıman üzerine odaklanıyorlar.

Aşağıdaki WAVT isimli rüzgar türbinlerine dikkatlice bakın. Tuhaf görünseler de alıştıklarımızdan 2 kat daha çok güç üretiyorlar, zira 2’şer adet kanat kadroları var.

Birbirlerine aykırı taraflarda dönen 2 türbinin alt tarafında 3, üst tarafında 2 adet olmak üzere toplam 5 kanat bulunuyor:

Bu tasarım sayesinde rüzgar türbinleri birbirlerine daha yakın durabiliyor. Böylelikle tıpkı büyüklükteki bir alana 4 kat fazla rüzgar türbini yerleştiriliyor:

Görmeye alışkın olduğumuz klasik rüzgar türbinleri de bu türlü yerleştiriliyor:

Rüzgarı dik açıyla alabilmeleri için yere de olabildiğince dik açıyla sabit tutulmaları gerekiyor. Deniz üzerinde bunu sağlamak için yüklerle dengelenmeleri kural. Ayrıyeten güç üretebilmeleri için rüzgara dönmeleri gerekiyor. Gerçekten WAVT’ler her açıdan rüzgara nazaran pozisyon kazanabiliyorlar.

WAVT’lar ise rüzgar istikametine nazaran deniz yüzeyinde hareket ediyorlar, bu sayede rüzgarın sürtünme alanı da artmış oluyor:

…ve son olarak, WAVT türbinleri kuşların uçuş rotaları için de bir pürüz teşkil etmiyor:

Bu sayede kuş ölümlerinin de azalacağını söylüyor yetkililer. Pekala siz bu tasarım hakkında neler düşünüyorsunuz.