İzleyecek bir sinema seçerken herkesin farklı beklentileri vardır. Bazıları biraz gülüp baş dağıtmak ister, bazıları hayatı farklı gözlerden görüp daha fazlasını anlamayı… Sebep ne olursa olsun, uygun bir sinema her vakit izleyene âlâ gelir!

Bazı sinemalar var ki, anlattıkları acı kıssalarla ve büyük dramla ne kadar ağlatsalar da, bir halde bize yeterli gelmeyi başarırlar. Bu listede tam da bu cinsten, her biri birbirinden dokunaklı kıssalara sahip, ağlamadan izlemenin hayli sıkıntı olduğu sinemaları listeledim. Sinemaları listede ‘en uygundan kötüye’ üzere değil de, çıkış yıllarına nazaran sıraladım.

İzlerken gözyaşlarınızı tutamayacağınız sinemalar:

Bir macera, yol ve dostluk kıssası: Standy by Me / Benimle Kal

• Tür: Macera, dram
• Yıl: 1986
• Yönetmen: Rob Reiner
• IMDb puanı: 8,1

İzlerken hem güldüren, hem heyecanlandıran hem de ağlatan epeyce başarılı bir sinema Standy by Me. 12 yaşında dört yakın arkadaş, kayıp bir çocuğun cesedini bulmak için bir seyahate çıkıyorlar. Çıktıkları seyahat boyunca kendilerini de arkadaşlarını da daha yakından tanıyan bu dört çocuk, birebir vakitte hayatın birtakım acı gerçekleriyle de yüzleşmek zorunda kalıyorlar.

Bir ‘mucizenin’ dokunaklı kıssası: Awakenings / Uyanışlar

• Tür: Biyografi, dram
• Yıl: 1990
• Yönetmen: Penny Marshall
• IMDb puanı: 7,8

Çocukluklarında etkilendikleri bir salgın sonrası bir nevi bitkisel hayata giren, hızlarında değişmeyen birebir sözle yatağa mahkum olmuş hastaların yolu, beşerlerle bağlantısı pek de güzel olmayan hekim Malcolm Sayer ile kesişir. Başlangıçta bu misyon karşısında zorluklar yaşayan yetenekli tabip, 30 yıldan fazladır yatan hastalardan birini deneysel bir tedavi ile uygunlaştırmayı başarır. Lakin geride çok daha fazla hasta vardır. Başrolde Robin Williams ve Robert de Niro’nun olduğu üretim, hem umut aşılayan hem de hüzünlendiren başarılı bir eser.

Savaş, umut ve ömür üzerine: La Vita è Bella / Hayat Güzeldir

• Tür: Savaş, dram
• Yıl: 1997
• Yönetmen: Roberto Benigni
• IMDb puanı: 8,6

İkinci Dünya Savaşı’nın ‘sıradan’ insanların hayatlarını nasıl derinden sarstığını en dokunaklı formda anlatan sinemalardan biri olan Hayat Hoştur, bir ailenin savaşın, esir kamplarının ve vefatın gölgesinde umudu kaybetmeme uğraşını anlatıyor. Bir babanın oğluna savaşı ve esir kamplarını bir ‘oyun’ olarak analttığı sinema, savaşın yıkıcı tesirini iliklerimize kadar hissettiriyor.

16 yaşında bir genç kızın güzel bir hayat hayaliyle çıktığı acıklı seyahat: Lilya 4-Ever / Ebediyen Lilya

• Tür: Suç, dram
• Yıl: 2002
• Yönetmen: Lukas Moodysson
• IMDb puanı: 7,8

Sovyetler Birliği’nde küçük bir kasabada yaşayan ve ABD’ye kaçan annesi tarafından terk edilen Lilya’nın öyküsünü izlediğimiz Lilya 4-ever, karakterimizin daha hoş bir hayat umuduyla, tanıştığı bir erkekle birlikte gittiği İsveç’te yaşadığı acı dolu anları anlatıyor. Henüz 16 yaşında olan Lilya, İsveç’te hoş bir hayat hayal ederken başına çok makus şeyler geliyor… Gerçek bir hayat kıssasına dayanan bu film, genç bir kızın hayallerinin dünyanın acı gerçekleriyle nasıl alt üst olduğunu gözler önüne seriyor.

Savaşı yaşayan çocukların filtresiz bir portresi: Turtles Can Fly / Kamplumbağalar da Uçar

• Tür: Savaş, dram
• Yıl: 2004
• Yönetmen: Bahman Ghobadi
• IMDb puanı: 8,0

ABD – Irak savaşı sonrası çekilen birinci sinema olan Kaplumbağalar da Uçar, Irak-Türkiye sınrındaki bir mülteci kampında geçiyor. Burada yaşayan çocukların hikayesine odaklanan sinemada, geçimini mayın toplayarak sağlayan ve kolunu kaybeden, askerlerin tecavüzüne uğrayan, ailesini kaybetmiş çocukların kıssası ve savaşın acımasız yanları tüm çıplaklığıyla anlatıyor…

Soykırımdan kaçıp bir otele sığınan insanların kan donduran yakın tarihli gerçeklere dayanan kıssası: Hotel Rwanda / Ruanda Oteli

• Tür: Savaş, tarih, dram
• Yıl: 2004
• Yönetmen: Terry George
• IMDb puanı: 8,1

Ruanda’da 1994 yılında Hutu ve Tutsi etnik kümeleri ortasında çıkan ve 800 binden fazla Tutsi’nin ve ölçülü Hutu’nun hayatını kaybettiği Ruanda Soykırımı’nı husus edinen Hotel Rwanda, başarılı bir yakın tarih eleştirisi. Hayata tutunmaya çalışan insanları bir otelde toplayarak kurtarmaya çalışan otel müdürü Paul Rusesabagin’in kurtardığı beşerler kadar, geride kalıp ölen binlerce insanı da anlatan üretim; o periyotta bu savaşa adeta sırtını çeviren batı dünyasını da eleştiriyor.

İftiralarla vefata mahkûm edilen bir bayanın yürek yakan öyküsü: The Stoning of Soraya M. / Soraya’yı Taşlamak

• Tür: Dram
• Yıl: 2008
• Yönetmen: Cyrus Nowrasteh
• IMDb puanı: 7,9

Yalancı ve tacizci kocası tarafından uğradığı ve tüm köyün üstünü kapadığı bir iftira sonrası hayatı kararan Soraya’nın acı kıssasını anlatan sinemada, yeğeninin başına gelenler karşısında sessiz kalmayı kabul etmeyen Zehra, olan biteni bir Fransız gazeteciye anlatır. İzlerken yaşanan entrikalar ve palavralar yüzünden hudut krizi geçirten sinema, tıpkı vakitte çaresizliği ve acıyı her zerrenizde hissettiriyor.

Sonuna geldiğinizde nefesinizin kesileceği Incendies / İçimdeki Yangın

• Tür: Gizem, dram
• Yıl: 2010
• Yönetmen: Denis Villeneuve
• IMDb puanı: 7,9

Annelerinin son dileğini yerine getirmek ve köklerini araştırmak için Orta Doğu’ya seyahate çıkan iki kardeşin iç acıtan hikayesini anlatan Incendies, çarpıcı sonuyla nefes kesen bir sinema.

Bir köyün bayanlarının erkeklere karşı barış direnişi: Va où’da Et maintenant? / Peki Artık Nereye?

• Tür: Dram
• Yıl: 2011
• Yönetmen: Nadine Labaki
• IMDb puanı: 7,4

Bir ortada barış içinde yaşayan Müslümanlardan ve Hristiyanlardan oluşan bir Lübnan köyünde yıllardır devam eden huzur, gelen çatışma haberleri sonrası bilhassa köyün erkekleri ortasında yaşanan gerilimlerle sarsılmaya başlar. Köyün her iki dine mensup bayanları ise bu anlamsız çatışmayı ve acıyı dindirmek için kendilerine has usuller kullanmaya başlarlar. 

Bir ‘anne ile oğul’ ortasında çarpıcı bir intikam kıssası; Pieta / Acı

• Tür: Suç, dram
• Yıl: 2012
• Yönetmen: Kim Ki-duk
• IMDb puanı: 7,1

Tefeciler için çalışan ve borcunu ödemeyen insanlara bunu ‘ödeten’ acımasız bir adam, yıllar sonra karşısına çıkan ve annesi olduğunu söyleyen bir bayanın gelmesiyle hayatının değiştiğini hissetmeye başlar. Acı verici ve şaşırtan finaliyle etkileyici bir sinema olan Pieta, pek çok sahnesiyle gözleri doldurmayı da başarıyor.