Migren, şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı ve ışığa hassasiyet üzere durumlara yol açarak hayatı ziyadesiyle olumsuz etkileyebiliyor. Migrene karşı hala %100 tesirli bir tedavi bulunmazken bugün, epeyce kıymetli bir gelişme yaşandı.

Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden bilim insanları, migrene sahip şahısların beynindeki değişikliği birinci sefer tespit etti. Kronik ve aurasız epizodik migrenli bireylerde, ‘centrum semiovale’ ismi verilen beyin bölgesinin mikroskobik boyuttaki perivasküler boşluklarının büyüdüğü gözlemlendi.

Migrene sahip bireylerin beyninde gözlemlenen değişiklik:

• A: Migenli bireye ilişkin MRI, B: Migrensiz bireye ilişkin MRI

Yeni keşif, migrenin nasıl oluştuğu hakkında değerli bilgiler sunacak:

Perivasküler boşluk olarak tanımlanan alan, beyindeki kan damarlarını çevreleyen sıvı boşluklardan oluşuyor. Bu boşluklar, bilhassa kan-beyin bariyerindeki anormallikler ve iltihap üzere durumlardan etkileniyor.

Migrene sahip şahıslarda bu boşlukta olağandışı bir durum olduğu keşfi de bu yüzden büyük değer taşıyor. Çalışmanın başında yer alan Wilson Xu, bu boşluğun migrenin kökeni hakkında yanıtlar sunabileceğini belirtiyor.

Bilim insanları, migren ve perivasküler boşluk ortasındaki alakayı çözmeye ağırlaşmış durumdalar. Bu hususta şimdi net bir yanıta varılamamış olsa da ortada bir hipotez bulunuyor.

Bu hipoteze nazaran perivasküler boşluğun migrenli şahıslarda daha büyük olması, beyindeki glimfatik bozulmadan kaynaklanıyor olabilir. Glimfatik sistem, merkezi hudut sisteminden çözünür proteinleri ve metobolitleri ortadan kaldırmaya yardımcı olmak için perivasküler kanalları kullanıyor, bir nevi atık temizleme sistemi olarak vazife yapıyor.

Bilim insanları, yeni keşif ile elde ettikleri sonuçları önümüzdeki hafta paylaşacaklar.