Daha evvelki içeriğimizde çamaşır makinelerinin kapaklarının üzerinde yer alan camlardan bahsetmiştik. Bu cam, paklığın daha güzel yapılabilmesi ve makinenin uzun ömürlü olması ismine büyük bir ehemmiyet taşıyordu. Alışılmış ki özel olarak camla üretilen makineler de var fakat bulaşık makinelerinin kapakları ekseriyetle camsız halde üretiliyor.
Aslında buradaki temel sebep, tekrar makinenin çalışma mantığı ve verimli çalışmasıyla ilgili. Sonrasında işin içine maliyet hesapları da giriyor. Gelin artık bulaşık makinelerinde neden cam olmaz, birlikte bakalım.
İlk bulaşık makineleri, 1850 yılında hayatımıza girdi. Yemeklerden arta kalan bulaşıkları daha hızlı ve ekonomik yıkama imkanı sunması, onu hayatımızın vazgeçilmezleri ortasında soktu. Olağan ki ortadan geçen yıllarda makinelerin hacimleri ve sağladığı su tasarrufunun artması üzere pek çok geliştirme yapıldı.
Peki bulaşık makineleri nasıl çalışıyor?
Bulaşık makineleri aslında kolay bir çalışma prensibine sahip. Bulaşıkların üzerindeki kirler, deterjan ve içerisindeki kir çözücü enzimler yardımıyla temizleniyor. Makine, deterjan haznesinden aldığı deterjanı ve içerisinde bulunan döner su fıskiyeleri ile ısıttığı suyu bulaşıkların üstüne yüksek bir tazyik ile püskürtüyor.
Şimdi temel noktamıza dönelim. Neden bulaşık makinelerinin bir camı yok?
İlk sebep üretim maliyeti
Bunun birinci sebebi, üstte da açıkladığımız çalışma prensibine dayanıyor. Çamaşır makinelerinde içbükey olarak tasarlanan cam, çamaşırların sıkışmasını engelliyor ve paklığa katkıda bulunuyor. Lakin bulaşık makineleri için bu geçerli değil. Yani bulaşık makinelerinde cam olsaydı bir işe yaramayacağı üzere, maliyeti artıran gereksiz bir öge olacaktı. Tekrar de bulaşık makinesinde bir cam kapak olacaksa, bu camların yüksek ısıya güçlü ve sızdırma yapmayan bir cam olması gerekirdi ve bu daha fazla maliyet demekti. Maliyetleri mümkün olduğınca kısmak isteyen firmalar, bu nedenle bulaşık makinelerine cam koymayı tercih etmiyor.
İkinci sebep, imaj kirliliği
Bir öbür sebep ise insanların çok fazla vakit geçirdikleri mutfaklarında yer alacak bir eserin, mümkün olduğunca şık ve düzgün görünmelerini istemesi. Kim içinde pek çok kir ve yemek artığı bulunan bir imgeyi izlemek ister ki? Son devirdeki bulaşık makinesi dizaynlarına da bakarsanız, cam olmasını bir kenara bırakın, çok daha dekoratif olduğunu fark edebilirsiniz.
Bununla birlikte şayet bulaşık makinelerinde cam olsaydı, makineye bulaşık yerleştirirken cam üzerine dökülen kirler ve artıklar da makus bir imgeye sebep olacak, birebir vakitte makinenin temizliğini de zorlaştıracaktı.
Cam olsaydı, bulaşık makineleri daha gürültülü olacaktı
Bulaşık makineleri epeyce gürültülü çalışan aletler. Su püskürme suratlarının 150 km / saate kadar çıktığını düşündüğümüz vakit sesli çalışmaları da kulağa olağan geliyor. Üretici firmalar, bunun önüne geçebilmek için makinelerin dış yapısında yalıtım materyalleri kullanıyorlar. Şayet makine kapağında bir cam yer alsaydı, ses yalıtımının daha az olmasına sebep olacak ve makine daha gürültülü çalışacaktı.
Bonus: Şayet yıkama sırasında bir bulaşık makinesinin içinde neler olduğunu merak ediyorsanız, bu görüntüyü da buraya bırakalım: