Geçtiğimiz iki yıl boyunca dünya genelinde yaşanan pek çok kriz, alım gücünü ve teknolojik cihaz üretimi ve satışını önemli oranda etkiledi. Bu tesirden paçayı kurtaramayan eserlerden biri de telefonlar oldu. Çip krizi, pandemi, hem ülkemizde hem de dünyada tesirini farklı oranlarda da olsa gösteren enflasyon derken, tüm büyük üreticilerin telefon sevkiyatları günden güne azaldı.

 International Veri Corporation tarafından yayınlanan yeni bir rapor, bu gidişatın 2022’de de devam ettiğini ve 2023’te muhtemel görünen ufak bir ‘toparlanmaya’ kadar da değişmeyeceğini gözler önüne serdi. Raporda, dünyanın en büyük 5 telefon üreticisinden dördünün telefon sevkiyatının istikrarlı düşüş dikkat çekti. Sevkiyatta yılın üçüncü çeyreğinde artış yaşayan tek marka ise Apple.

Samsung en çok telefon sevkiyatı yapan marka

Raporda birinci beşte sırasıyla Samsung, Apple, Xiaomi, vivo ve Oppo yer alırken bu markalardan yalnızca Apple geçen yılın tıpkı devrine oranla daha fazla telefon gönderimi gerçekleştirdi. Doğal ki bu noktada yeni iPhone 14 serisinin yılın bu devrinde çıkışının da tesiri olabilir.

Ancak buna karşın Apple, Samsung’u tahtından edemedi. Samsung akıllı telefon pazarında %21.2’lik bir oranla birinci sıradayken Apple ise %17.2 ile onu takip etti. Dünya çapında akıllı telefon sevkiyatları, 2022’nin üçüncü çeyreğinde geçen yılın birebir devrine oranla %9,7 düşüşle 302 milyon adedin biraz altına düştü. Bu sayı, yaklaşık 1,5 yıldır bir düşüş grafiği sergiliyor.

Üreticilerin geçtiğimiz üç aydaki sevkiyat sayıları ise sırasıyla şöyle;

• Samsung: 64 milyon, bir evvelki yılın tıpkı periyodunda 69,5 milyon
• Apple: 51.9 milyon bir evvelki yılın tıpkı periyodunda 51.1 milyon
• Xiaomi: 40.5 milyon bir evvelki yılın tıpkı devrinde 44.3 milyon
• vivo: 25.9 milyon bir evvelki yılın birebir periyodunda 33.3 milyon
• Oppo: 25.8 milyon bir evvelki yılın birebir devrinde 33.2 milyon

Listede de görüleceği üzere en yüksek düşük oranlarını yaşayan markalar vivo ve Oppo. Her iki markada da yaklaşık 8 milyon adetlik bir sevkiyat düşüşü var.

Peki telefonlar hayatımızın ayrılmaz birer modülü olmuşken, nasıl oluyor da dünya devleri her geçen gün daha az telefon sevkiyatı gerçekleştiriyor?

Aslında girişte son iki yıldır yaşanan kimi gelişmelerden bahsettik. Enflasyon, pandemi, çip krizi üzere pek çok neden bu mevzuda tesirli oldu. Lakin kimi uzmanlara nazaran teknolojik eserlerin, bilhassa de akıllı telefonların giderek daha sağlam hale gelmesinin de bunda hissesi var. 

Hatırlarsanız akıllı telefon üreticileri ‘bilinçli yavaşlatmalar’ sebebiyle çokça ceza almıştı. Üstelik cezalar gelmeye hala daha devam ediyor. Bu baskı biraz işe yaramış olacak ki bilhassa de amiral gemisi telefonların ömrü artık biraz daha uzun. Doğal ki bunu her telefon için söylemek ne yazık ki mümkün değil.

Bir öbür nokta ise bu hususta tüketim ve ‘moda’ algısının biraz da olsa doyuma ulaşmış olması. Telefonlar hayatın vazgeçilmez bir modülü oldu ve yıllar içerisinde her sene trendlerle değişen, satın alınabilecek bir eserden ziyade ‘ne kadar kullanırsam kardır’ denilen bir gereksinime dönüştü. Üzerine bir de artan enflasyon ve ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok yerde görülen ‘aşırı pahalı’ telefonlar, satın alma kararlarımızı etkilemeye başladı. 

Örneğin ülkemizde yeni telefon yerine ikinci el yenilenmiş telefonlara olan ilgi arttı. Hatta o denli ki pek çok ‘büyük satıcı’ bu yenilenmiş telefonların satışı üzerine ağırlaştı. Yenilenme merkezleri açıldı, devlet takviyeli bir proje olarak hayata geçirilen yenileme çalışmalarında TSE dokümanı üzere kıstaslar işin içine girdi. 

Ancak uzmanlar, her şeye karşın 2023’ten umutlu. Umutlu derken, natürel ki şirketler ismine bir umuttan bahsediyoruz. Uzmanlara nazaran 2023’te şirketlerin sevkiyatına yönelik bu makus gidişat son bulacak ve yavaş da olsa bir büyüme yaşanacak.