Orjinalinde Dennis Lehane’in romanlarından biri olarak piyasaya çıkan Zindan Adası’nın bu kadar başarılı olacağını kim varsayım edebilirdi ki? Zindan Adası’nın gizemli hikayesinin bizi ekran başına kitlemesinin üzerinden tamı tamına 12 sene geçti ve hala duyduğunuzda şaşırabileceğiniz ve merak edeceğiniz ögeleri mevcut.
Martin Scorsese direktör koltuğunda oturduğu- Mark Ruffalo ve Leonardo DiCaprio’nun iki polis memurunu canlandırdığı sinemada Rachel Solando isimli bir akıl hastasının kaybolması üzerine iki polis memuru birçok tehlikeli akıl hastasının bulunduğu Zindan Adası’na olayı soruşturmak için gönderilir. Varsayım edeceğiniz üzere ikilinin adaya gelişi ile birlikte esrarengiz olaylar da gerisi arkasına baş göstermeye başlar. Artık Zindan Adası hakkında derlediğimiz kimi bilgilere yakından bakalım.
Zindan Adası hakkında muhtemelen daha evvel duymadığınız bilgiler:
Mark Ruffalo aslında takımda yoktu
Leonardo DiCaprio dışında 2. polis memuru için şimdi karar verilmemişken akıllardaki birinci fikir Mark Ruffalo değildi. Lakin Mark Ruffalo’nun direktör Martin Scorsese’ye bir hayran mektubu yollaması üzerine işler bir anda değişti. Mektubunda efsane direktöre 20 yıllık oyunculuk hayatını büyük bir hayranlıkla takip ettiğini bu sebepten ötürü da bu rolde kendisi ile birlikte çalışmayı arzuladığını belirten ünlü oyunu Mark Ruffalo’nun mektubu amaçladığı başarıyı elde etmiş üzere gözüküyor.
Önce çıkan sinema aslında The Wolf of Wall Street olacaktı
Martin Scorsese, Leonardo DiCaprio ile birlikte Zindan Adası projesine girmeden evvel The Wolf of Wall Street üzerinde çalışmayı düşündüler. Ama işler düşündükleri kadarı planlı bir halde gitmedi ve Wolf of Wall Street projesi finansal açıdan bir çıkmaza girdi. Durum bu türlü olunca da Zindan Adası projesinin gerisinde 2. sinema olarak kaldı. İşler planlandığı üzere gitseydi The Wolf of Wall Street daha erken gün yüzüne çıkan bir sinema olacaktı.
Zindan Adası’nı çok daha erken bir vakitte izleyebilirdik
Yazar Dennis Lehane’in kitabı çıktığı vakitte hayli istek görmüştü. Kitabın kıssası yalnızca okurları değil, bu husus üzerinden bir proje oluşabileceğini düşündükleri için Columbia Pictures’ında ilgisini çekmişti. Columbia Pictures romanın haklarını yayınlandığı tarih 2003’te satın aldı. Columbia Pictures işe süratli bir formda girişmiş olmalarına karşın ilerleyen vakitlerde seçenekler üzerinde yanlışsız bir formda karar veremediler ve haklar tekrardan Dennis Lehane’in eline geçti. Dennis Lehane bu seferde hakları Phoenix Pictures’a sattı ve imal şirketi senarist Laeta Kalogridis ile anlaşıp vaktinin efsane sinemalarından biri olan Zindan Adası’na hayat vermiş oldu.
Martin Scorsese sinemanın birinci direktörü değildi
Yönetmen koltuğunda birinci oturan isim Martin Scorsese değildi. Ünlü sinema birinci yapılan planlarda Wolfgang Peterson’ın yöneteceği bir sinema olarak tasarlandı. Ama eser sahibi Dennis Lehane’in kıssasında gişe rekorlarına oynamak için çok fazla değişiklik yapılınca projenin sahip olduğu yinelemesi ziyan gördü ve bu durumdan vazgeçildi. Başlarda olan öbür bir isim ise David Fincher’dı ancak görünen o ki konutta yapılan hesap çarşıya uymamış.
Martin Scorsese’in ilham aldığı film
Yönetmen Martin Scorsese, Daily Telegraph’a Mark Ruffalo ve Leonardo DiCaprio’nun rolleri için gösterdiği asıl ilhamın 1944 yılında çıkmış olan Laura isimli bir sinemadan olduğunu bahsetti. Ünlü direktör “Noir” temalı sinemalara olan ilgisinden de ekstra olarak bahsetti. Bununla birlikte ve ruh hali ve ton olarak örnek aldığı sinemalar ise Laura’ya kıyasla epeyce farklı. Bahsi geçen 2 sinema 1940’larda RKO Pictures için çekilen 2 düşük bütçeli üretim olan Cat People ve I Walked With a Zombie. Bağdaştırılan sinemalar birbirlerinden farklı olsa da Zindan Adası için alınan ilham kaynakları bir epey işe yaramış üzere görünüyor.
Ufak tefek ince detaylar
Leonardo DiCaprio’nun canlandırdığı Teddy karakterinin kullandığı tükenmez kalem bir Parker Jotter. Sinemanın tarihi olarak canlandırdığı 1954 yılında piyasaya çıkan Parker Jotter, tükenmez kalemlerin doğuşunu gerçekleştiren marka desek palavra olmaz. Birinci, sağlam tükenmez kalemlerden biri olan Parker Jotter, kısa müddette dolma kalemlerin modasının geçmesini sağlamıştı. DiCaprio’nun karakterinin de sahiden tıpkı kalemi kullanması ufak ancak atmosferi hoş manada etkileyen bir ayrıntı.
Film ve kitap ortasındaki fark (Spoiler)
Uyarlanan sinema ile kitap ortasındaki en temel fark (Spoiler uyarısı), DiCaprio’nun karakteri karısını öldürdüğü için Ashecliffe’de hapsedilen katil Andrew Laeddis olduğu ortaya çıkınca DiCaprio’nn karakteri Dr. Sheehan’a şunları söyler: “Bu yer beni hangisinin daha makûs olduğunu merak ettiriyor. Bir canavar olarak yaşamak mı? Yoksa düzgün bir adam olarak ölmek mi?” kitaplarda yer almayan bu replik sinemanın sonunun hayli vurucu olmasını sağlarken tıpkı vakitte sonun belgisiz olmasına da sebep oluyor. Laeddis çok kurnaz biri olduğu için aslında rol mu yapıyor? Yoksa hakikaten aklını kaybettiği noktaya vardı mı?
Filmin gişe ve hasılat rekoru
Filmin başarılı olacağına dair inançlar tamdı lakin sinema gösterime girdiğinde herkes için şaşırtan bir sonuç oldu. Gişe hasılatında 41 milyon dolar yapan sinema ünlü direktör Scorsese için şimdiye kadarki en güzel gişesini sağladı. Sinema sinemalardan kalkmaya başladığında ise son sayılar sahiden takdire şayendi. Sonunda sinema 294 milyon hasılat yaptı ve kendi vaktinin en çok hasılat yapan sinemalarından biri oldu. Natürel ki gişe rekoru da, hasılat rekoru da Zindan Adası’ndan 3 sene sonra çıkan The Wolf of Wall Street tarafından kırıldı.
Oscar adayı olmayan tek film
Leonardo DiCaprio’nun uzun müddetler boyunca Oscar kazanamamış olması artık herkesin canına tak etmişti. Neyse ki Revenant ile her şey tatlıya bağlandı. Lakin ünlü oyuncunun Oscar ile olan sorunu Zindan Adası’na kadar dayanıyor. Scorsese ve DiCaprio’nun bir arada çalıştıkları tüm sinemalar ortasında Zindan Adası Oscar adaylığı gösterilmeyen tek sinema oldu.