Araçlarımızın tekerlekleri kullanım sırasında ekseriyetle muazzam yüklere tabi tutulurlar. Bunların nedenleri ortasında en bariz olanı doğal ki aracın tartısı, lakin bunların yanında aktarma organlarından ve frenlerden gelen kuvvetler ve jantın dönmesinden kaynaklı merkezkaç kuvveti ise işin uğraşı. 

İşte bu yüzden araç üreticileri, kullanılacak aracın boyutuna, gücüne, yüküne, suratına bağlı olarak farklı bijon sayıları ve ölçüleri seçer. Mesela hafif bir otomobil sınıfına sokabileceğimiz Suzuki Swift dört bijonlu iken, nispeten ağır diyebileceğimiz BMW 5 serisi beş bijonlu olabiliyor. Lakin az evvel söylediğim üzere, tek kıstasımız yük değil. Mesela Opel Corsa OPC hafif bir otomobil olmasına rağmen yinede beş bijonlu bir araç. Zira oldukça güçlü ve bu gücü jantlara sıkıntısız bir halde aktarması gerekiyor. Artık farklı bijon sayılarından ve birkaç örneğinden bahsedelim.

Büyük kentlerin küçük kahramanları ve üç bijonlu jantları:

Günümüzde hayli az gördüğümüz, sadece Smart ForTwo üzere çok hafif ve kompakt araçlarda görebildiğimiz bir bijon tipidir. Bu araçlar çok hafif olduklarından ötürü jantlarda ve poryalarda taşıdıkları yükler de öbür araçlara nazaran daha azdır. Bu sebeple üç bijon gerekli takviyesi sağlar, birebir vakitte üretim ve bakım masraflarını düşük fiyat, jantın alanından tasarruf sağlar. 

Şirket filolarının yıldızları ve dört bijonlu jantları:

Yollarda, bilhassa kalabalık kentlerde en çok görülen tiplerden biri. Hafif, ucuz iktisat araçlarında bilhassa çok gördüğümüz bir tip kendileri. Simetri takıntısı olan okuyucularımız için birebir.

Performans tutkulularının dostu ve beş bijonlu jantları:

Trafikte yeniden çok sık gördüğümüz, orta ve üst sınıf araçlarda sıkça rastlanan oldukça standart bir dizilim. Tıpkı vakitte çoğu performans aracında da tekrar beş bijon bulunur. Bunun sebebi, yükün fazla olmamasına rağmen yeniden de poryanın üzerindeki yükün, motorun ürettiği güçten ötürü fazla olmasıdır. Ayrıyeten binek arabalarda bijon sayısının hududuna da böylelikle gelmiş bulunuyoruz.

Arazi canavarları ve altı bijonlu jantları:

Artık nispeten büyük araçların kategorisindeyiz; pikaplar, kamyonetler, küçük kamyonlar üzere daha “işlevsel” araçlar ekseriyetle bu dizilimi kullanmakta. Altı tane bijon seçmekteki değerli nedenlerden biri ağırlık ve güç olsa da, tıpkı vakitte bijonların fazla olmasının verdiği ekstra garanti de yüksek tartıdaki araçlar için büyük bir avantaj. Bunun nasıl bir avantaj olabileceği ile ilgili daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız aşağıdaki yazımızı da okuyabilirsiniz.

Belediyelerin en yakın dostları ve sekiz-on bijonlu jantları:

Ağır ağabeylerin bölgesindeyiz. Tonlarca yük taşıyan şantiye kamyonları, binlerce kilometre kateden tırlar, metrelerce yükseklere yük taşıyabilen vinçler üzere profesyonel iş araçları, tekerleklerinde taşıdıkları yükler nedeniyle çok kalın ve fazla bijon kullanmak zorunda kalıyor. 

Yalnızca asfaltın değil, gökyüzünün hakimi uçakların jantları ve on iki yahut daha fazla bijonlu jantları:

Son olarak, yollarda giden araçları da bırakıp biraz daha farklı bir örnek olan uçaklara geçiyoruz. Uçakların iniş ekiplerindeki tekerleklere bakacak olursak on iki yahut daha fazla bijonları olduğunu görebiliriz. Bilhassa iniş sırasında muazzam yüklere maruz kalan bu bijonlar, yükü ortalarında dağıtarak daima birlikte ayakta kalabiliyorlar.

Madenlerin hükümdarı ve bijonsuz jantları:

Bu tip maden kamyonlarının jantlarının sökülmesi üzere bir durum olmadığından ötürü bu araçların jantları direkt olarak şasiye bağlıdır. Lastiklerle alakalı bir sorun olduğunda jantın çerçevesi sökülüp bakımı yapılır ve tekrar operasyonel hale getirilir. 

Bu yazımızda neden farklı araçlarda farklı sayılarda bijonlar olduğunu öğrendik, artık araçlar hakkında biraz daha bilgilisiniz, daha sonraki yazılarımızda görüşmek üzere…