2020 yılında hayatımıza giren COVID-19 virüsü, kısa müddette tüm dünyayı tesiri altına aldı ve milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine yol açtı. Birçok ülke de pandemi nedeniyle kısıtlamalara yönelerek  insanların epeyce uzun bir müddet meskenlerinde kalmasını sağladı. Bulaşıcılığı yüksek olan hastalığın tesirleri, bilim insanları tarafından geliştirilen aşılarla azaltıldı.

Aşılar, pandemi boyunca insanları ikiye böldü. Kimileri belirli münasebetler hasebiyle geliştirilen aşılara karşı çıkarak yapılmamasını önerdi. Fakat datalar, aşı sayesinde hastalığın tesirlerinin önemli derecede azaldığını gösterdi. Artık ise dünya çapında en çok kullanılan aşı olan Pfizer/BioNTech COVID aşısının geliştiricisi ABD merkezli ilaç şirketi Pfizer’ın yaptığı bir açıklama toplumsal medyanın gündemine oturdu.

Pfizer yöneticisi, aşının bulaşıcılığını engelleyip engellemediğinin piyasaya girilmeden bilinmediğini söyledi

Watch as Pfizer executive Janine Small admits to EU parliament that Pfizer did not test the vaccine for preventing transmission of Covid prior to it being made available to the public.

Small says, “We had to really move at the speed of science..we had to do everything at risk.” pic.twitter.com/FvTn01zv3J

— True North (@TrueNorthCentre) October 11, 2022

Pfizer’ın yöneticilerinden Janine Small, şirket CEO’su Albert Bourla’nın yerine Avrupa Parlamentosu tarafından gerçekleştirilen oturumlara katıldı. Burada AB yetkilileri, katılan birçok ilaç firmasına sorular yönelttiği. Bunlardan biri de Pfizer yöneticisineydi.

Hollandalı Avrupa Parlamentosu üyesi Rob Roos, Small’a “Pfizer COVID aşısı piyasaya sürülmeden evvel virüsün bulaşmayı engelleyip engellemediği konusunda test edildi mi?” sorusunu yöneltti. Small da bu soruya şu formda karşılık verdi: “Piyasaya girmeden evvel bulaşıcılığı durdurup durdurmadığını biliyor muyduk? Hayır. Piyasada neler olup bittiğini sahiden anlamak için bilim suratında ilerlemek zorundaydık”

Risk almak zorunda olduklarını söyleyen Small, CEO Dr. Bourla orda olsaydı da “Biz değilsek o vakit kim?” yanıtını verirdi tabirlerini kullandı. Small ek olarak dünyada olup bitenin kıymetini anladıklarını; bu yüzden de Pfizer’ın risk alarak pandemiye yardımcı olabilmemiz, gerekli araştırma ve üretimi gerçekleştirmemiz için 2 milyar dolar harcadıklarını söyledi.

Small’ın bu açıklamaları kısa müddette gündem oldu. Soruyu yönelten Roos, açıklamayı ‘skandal’ olarak nitelendirdi ve ‘başkaları için aşı olun’ sloganlarıyla aşı olmaya zorlandıklarını tabir etti. Birçok aşı karşıtı insan da emsal biçimde buna reaksiyon gösterdi ve açıklamaları hiç test yapılmamış üzere göstermeye çalıştı.

Aşı terslerinin toplumsal medyada yaptığı birtakım paylaşımlar

🚨 BREAKING:

In COVID hearing, #Pfizer director admits: #vaccine was never tested on preventing transmission.

"Get vaccinated for others" was always a lie.

The only purpose of the #COVID passport: forcing people to get vaccinated.

The world needs to know. Share this video! ⤵️ pic.twitter.com/su1WqgB4dO

— Rob Roos MEP 🇳🇱 (@Rob_Roos) October 11, 2022

“‘Başkaları için aşı olun” sloganı daima yalandı’ COVID pasaportunun tek maksadı insanları aşı olmaya zorlamaktı.”

Aşı bulaşıcılığı önlüyor mu? 

Peki, bu açıklamalar yüzünden aşılara bu kadar reaksiyon göstermek gerekiyor mu? Uzmanlar, aslında daha evvelki açıklamalarında aşıların bulaşıcılığı büsbütün engellemediğini, aşıların emelinin ağır hastalığı azaltmak olduğunu söylüyordu. Bilim beşerlerine nazaran de aşı üreticilerinin önceliği enfeksiyonları önlemekten çok hastalığın semptomlarını ve vefatları azaltmak. Yayınlanan bilgilerde de aşı olan bireylerde daha yüksek bağışıklık oluşturduğu ve aşıların pandeminin seyrini nasıl değiştirdiği görülüyor. Janine Small da açıklamalarının devamında yayınlanan çalışmalarda aşının birinci yılda 4 milyon insanın hayatını kurtardığının görüldüğünü aktarıyor.

Bunun yanı sıra COVID aşılarının bulaşıcılığı azalttığını gösteren araştırmalar ve datalar de mevcut. İsrail’de Pfizer iştirakinde 2021 yılında yürütülen bir araştırma, Pfizer aşısının COVID-19 virüsünün yayılmasını da değerli ölçüde azaltabildiğini ortaya koymuştu. Bir öbür araştırma ise aşılanmış bireylerin de virüsü bulaştırabileceğini; fakat bunun başkalarına oranla daha düşük olduğunu ortaya koymuştu.